top of page

Markalarla mı Güçlüsün?

Güncelleme tarihi: 6 Şub 2024




marka, benlik, psikoloji, üstün dökmen, cansel ok
Tasarım:Cansel OK

“Gerçekten güçlü hissettiğimizde kendimizi giysimizin markasını göstermeye ihtiyaç duymayız.” Üstün Dökmen


Marka hakkında yapılan araştırmalara baktığımızda bireylerin marka aracılığıyla imajlarını, kişiliklerini yarattıklarını, yansıttıklarını, tanımlamakta olduklarını ve marka ile özdeşleştiklerini söylemek mümkündür.


Kendini güçlü hisseden her bireyin kullanmış olduğu markayı gösterdiği veya göstermediği sonucuna ulaşmak çok sığ bir yaklaşım olabileceğini söyleyebiliriz. Ancak şunu biliyoruz ki tüketiciler ve marka arasında oluşan bağ sonucunda marka aşkı, marka kişiliği, marka sadakati vb. terimler ortaya çıkmıştır.


  • Bireyler markalara duygusal, bilişsel, fiziksel olarak anlam yüklemektedirler. Marka ve birey arasında oluşan duygusal, bilişsel, fiziksel ilişkinin yanında büyük bir pazar ortamı ortaya çıkmaktadır. Markaların artışı sonucunda pazar rekabeti de artmaktadır. Pazar rekabetiyle beraber, markalar aracılığıyla bireyler arasında benlik imajı, benlik sunumu durumlarında artış yaşandığını da söylemek mümkündür. Sosyal medya mecralarında biri olan Instagram üzerinden bunu somut bir şekilde görebiliyoruz.

Hemen her gün farklı bir marka çıkmakta ve bireyler markalar aracılığıyla kendilerini tanıtma, onlar ile özdeşleşme gibi birçok eylem içerisine girmektedir. Bireyler markalar ile kendi benliklerini sunmakla birlikte nasıl bir birey olarak görünmek istediklerini de göstermektedir. Marka, bireyler için bir araç değil; bir amaç haline gelecek kadar önem taşımaktadır.


Bireyin benliği, nasıl görünmek istemesi dışında bir diğer önemli nokta da sosyal çevresindeki konumlarını belirlemektir. Sosyal çevre, benlik ve marka arasında çok güçlü bir ilişki olduğunu söyleyebiliriz. Sosyal çevredeki konumu maddi ve manevi anlamda güçlendirmek adına markayı göstermeye ihtiyaç duyan ve bunu bir zorunluluk haline getiren birey/bireyler bulunmaktadır.


Psikolog Üstün Dökmen’in sözüne cevaben psikolojik, toplumsal olarak güçlü hissetmek için şu an ki toplumumuzda markanın çok önemli bir amaç haline geldiğini görebilmekteyiz. Bireylerde markalar bir yaşam amacına dönüşmekte ve markalar aracılığıyla benliklerini adeta bir zırh olarak korumakta, kendilerini güçlü hissetmektedirler. Birey özünde psikolojik anlamda kendisini güçlü hissetmek yerine aldığı kıyafetler, yiyecekler vb. maddi ve somut boyuttaki araçlar ve isimler ile kendini ifade etmektedir.


Anlıyoruz ki günümüzde pazarlama, psikoloji, sosyoloji gibi disiplinler arasında çok önemli ilişki bulunmakla beraber araştırılması gereken birçok konu da bulunmaktadır.

Herkese sevgiler…


Not: Yazım ilk olarak Medium Türkçe Yayın hesabında yayınlanmıştır.

 
 
 

Commentaires


bottom of page