Karen Horney: Psikanalitik Sosyal Kuram
- Cansel OK
- 15 Eki 2024
- 6 dakikada okunur

Psikanalitik sosyal kuramı, özellikle çocukluk deneyimlerinin ve kişiliğin şekillenmesinde sosyal ve kültürel faktörlerin etkili olduğu varsayımına dayanır.
Sosyal ilişkilere bağlı olarak gelişen;
· Temel düşmanlık
· Temel kaygı
· Nevroz kuramın en önemli kavramlarıdır.
Bireyler, çocukluk döneminde sevgi ve yakınlık ihtiyacını gideremediklerinde ebeveylerine karşı temel düşmanlık beslemekte ve bunun bir sonucu olarak da temel kaygı yaşamaktadırlar.
Horney, bireylerin temel kaygıyla;
· İnsanlara yönelme
· İnsanlara karşı olma
· İnsanlardan uzaklaşma yoluyla başa çıkabileceklerini vurgulamıştır.
Horney ve Teori
Horney, psikanalizi sırasında fiziksel olarak çekici olmamasının aşağılık duygusuna yol açtığını bu sebeple üstünlük kurma çabasına ihtiyaç duyduğunu ve güzel olmadaki eksikliğini erkeksi protestoya dönüştürerek gidermeye çalıştığını fark etmiştir.
Horney'in teorisi kişisel deneyimlerinden aynı zamanda sosyal ve kültürel faktörler tarafından etkilendiği için Freud'dan farklılaşmaktadır.
Önemli Bilgiler
· Kadın ve erkek cinsiyet rolleri arasındaki fark biyoloji temellere değil sosyal ve kültürel faktörlerle açıklanır.
· Horney'in bakış açısı gelişim odaklıdır.
· Bireyin potansiyelleri doğuştan getirildiği gibi sabit kalmaz, değiştirilebilir bir özelliğe sahiptir ve aynı zamanda beden ve çevre etkileşimi ile şekillenebilen dinamik bir yapıdadır.
· Horney, Freud'un çalışmalarının tek yanlılığına dikkat çeker. Bu araştırmaların çoğunun erkek çocuklar üzerinde ve erkek araştırmacılar tarafından yapılmasını eleştirmiştir.
· Horney, kadın psikolojisini doğrudan dile getiren ve Freud'a karşı çıkan ilk kuramcılardan biridir.
Bilgiler
Horney, çağdaş kültürün rekabet temeli üzerine kurulduğunu ve herkesin birbirini "potansiyel rakip" olarak düşündüğünü ifade eder.
Potansiyel rakiplerle dolu bir çevrede birey kendini yalnız hisseder ve bu yalnızlık, sevgi ihtiyacını doğurur. Bu yalnızlık duygusunu gidermenin yolu sevgidir.
Horney, Oedipus kompleksinin doğası ile ilgili Freud ile aynı fikirde değildir.
Horney, Oedipus kompleksinin kökeninde cinsellik yoktur. Ebeveyn ve çocuklar arasındaki çatışma çocukların ebeveynlerine bağımlılıkları ve düşmanlık duyguları ile açıklamaktadır.
Horney ve Freud arasındaki bir diğer fark analist ve danışan arasındaki ilişkidir. Freud gibi çok pasif ve mesafeli bir duruşu değil analistin belli sınırlar içerisinde kontrolü sağladığı ve danışanlarına hareket alanı bıraktığı bir yaklaşımı benimser.
Horney, danışanın duygularına ve diğer insanlara karşı tutumuna odaklanmıştır.
Önemli Bilgiler
Horney'i insan doğasına bakış açısı iyimserdir.
Bireyin gelişiminde, bireyin kültürel ve sosyal çevresi ile etkileşimin önemine dikkat çekmiştir.
Bireyin doğası esnektir. Çocukluk dönemi kadar yetişkinlik dönemindeki yaşantılarda şekillendirir hayatı.
Kişiliğin Yapısı ve Gelişimi
Bilinç dışı süreçler ve bastırma ile konularda Freud'la aynı görüştedir. Freud gibi kişiliği id, ego ve süperego gibi parçalara ayırarak incelemez.
Kişiler arası ilişkiler, kişiliği belirler. Bu ilişkilerin iyi olmaması kişilik bozukluğuna yol açar.
Toplum veya çevre bireyin kişiliklerini şekillendirir.
Kişilik gelişiminde biyolojik ve çevresel faktörler etkilidir.
Çocukluk döneminde herkes için geçerli olan evrensel aşamalar ve kaçınılmaz çatışmalar vardır.
Horney, kişiliğin gelişiminde temel belirleyicinin gerçekte çocuk ve ebeveynleri arasındaki sosyal ilişki olduğu savunur.
Çocuğun deneyimlediği güvende olma hissinin çocukluk dönemine şekil verdiğini; bebeğin güvende olma ihtiyacının sağlıklı ve normal kişilik gelişiminde belirleyici rol üstlendiğini belirtir.
Bir bebeğin kendini güvende hissetmesi, ebeveynlerinin ona nasıl davrandığına bağlıdır.
Ebeveyn-çocuk arasındaki ilişki çocuğun sosyal ilişkisi olduğundan bu ilişki kişilik gelişimindeki sorunların temelini oluşturabilmektedir.
Horney'e göre bütün çocuklar dünyaya güçsüz olarak geldikleri için onların iki temel ihtiyacı vardır:
1) Güvende olma
2) Doyum
Ebeveynler, çocukların sağlıklı büyüme ve gelişimlerine katkı sağlayarak güvende olma ihtiyaçlarını giderirler ya da çocuklarını eleştirerek onlarda düşmanlık ve ilgisizlik duygusunu ortaya çıkarırlar.
Ebeveynleri tarafından olumsuz davranışlara maruz kalan çocuklar ebeveynlerine karşı temel düşmanlık duyguları beslerler ancak korumasız oldukları için ebeveynlerine bağımlıdırlar. Bu durum çatışma yaratır.
Temel kaygı, ilişkilerdeki güvensizlik hissinden kaynaklanan düşmanca bir dünyada artan çaresiz ve yalnız kalma hissi ile ilişkilidir.
Horney'in temel kaygı kavramına göre çevre bütünüyle korkunçtur çünkü çevre gerçekçi olmayan, tehlikeli, takdir edilmemiş ve adil olmayan bir yerdir. Böyle bir ortamda birey, kendini değersiz, çaresiz ve tehdit altında hisseder.
Çocukların Kaygıdan Korunma Şekilleri
1) Sevgiyi ve Yakınlığı Güvence Altına Alma
2) Boyun Eğici Olma(İtaat Etme)
3) Güç Elde Etme
4) Geri Çekilme (Uzaklaşma)
Nevrotik İhtiyaçlar
1) Sevgi ve Onay için Nevrotik İhtiyaç
Bireyin her koşulda başkalarını hoş tutma ve onlar tarafından sürekli sevilme ihtiyacıdır.
Bireyin, hayatının merkezinde kendisi değil başkaları vardır.
Bireyin korkusu kendini ortaya koymak ve diğerlerinin düşmanlığına hedef olmaktır.
(İnsanlara Yönelme)
2) Yaşamın Sorumluluğunu Üstlenecek Eşe Duyulan Nevrotik İhtiyaç
Birey yaşamında onun beklentilerini karşılayacak ve sorumluluklarını üstlenecek bir eşe ihtiyaç duyar.
Sevginin tüm sorunları çözeceği düşünüldüğü için bu duyguya aşırı değer verilir be böylece terk ve yalnız kalma korkusu ortaya çıkar.
(İnsanlara Yönelme)
3) Yaşamı Dar Sınırlar İçinde Tutmaya Yönelik Nevrotik İhtiyaç
Birey dikkat çekmeme, ikinci planda olmadığı ve kendi beceri ve potansiyellerini küçümseme eğiliminde olduğu için aşırı isteklere sahip olma ve bunları ortaya koyma korkusu yaşar.
(İnsanlardan Uzaklaşma, Geri Çekilme)
4) Başkalarına Karşı Güç Kazanmak için Duyulan Nevrotik İhtiyaç
Bireyin temel amacı başkalarının kendisine boyun eğmesi olduğu için birey başkalarının bireyselliklerine ve duygularına saygı göstermez.
Bireyin korkusu gücü kontrol edememe ve çaresiz kalmadır.
(İnsanlara Karşı Olma, Güç Elde Etme)
5) Başkalarını Sömürmeye Yönelik Nevrotik İhtiyaç
Bireyin diğer insanları kullanmaya elverişli olup olmadıkları ya da onlardan yararlanıp yararlanmayacağı temelinde değerlendirmesini içerir.
Bireyin kendi korkusu da başkaları tarafından kullanılma ve sömürülmedir.
(İnsanlara Karşı Olma, Güç Elde Etme)
6) Saygınlık ve Prestije Yönelik Nevrotik İhtiyaç
Birey başkaları tarafından değerli, tanınan veya önemli bir olmak ister.
Yaşadığı kaygı toplumda saygınlığını veya değerini yitirmesidir.
(Yönelme, Boyun Eğici Olma (İtaat Etme))
7) Başkalarının Hayranlığını Kazanmaya Duyulan Nevrotik İhtiyaç
Bireyin aşırı düzeyde kendisini değerli görmeye duyduğu ihtiyaçtır. Diğerlerinin hayranlığı ve beğenileriyle bu ihtiyacını gidermeye çaılşır.
Kendine duyduğu hayranlığı yitirme korkusu vardır.
(İnsanlara Yönelme, Boyun Eğici Olma (İtaat Etme))
8) Başarı Kazanmaya Yönelik Nevrotik Hırs
Birey kendi üstünlüğünü oluşturmak için başkalarını geçme ve onlardan daha iyi olmaya ihtiyaç duyar.
Korkusu, başarısızlık ve küçük düşmedir.
(İnsanlara Karşı Olma, Güç Elde Etme)
9) Kendine Yetmeye ve Bağımsızlığa Duyulan Nevrotik İhtiyaç
Bireyin başkalarından uzaklaşarak tek başına ayakta durabildiğini kimseye muhtaç olmadığını ispatlama çabası ve ihtiyacı vardır.
Korkusu, başkalarına ihtiyaç duymaktan ve bağlanmaktan korkmaktadır.
(İnsanlardan Uzaklaşma, Geri Çekilme)
10) Kusursuzluğa ve Eleştiriye Karşı Savunmaya Yönelik Nevrotik İhtiyaç
Birey mükemmel olma ve bireysel üstünlüğünü kanıtlama çabasındadır. Birey hata yapmaktan, eleştirilmekten ve yetersizlik hissetmekten korkmaktadır.
(İnsanlara Karşı Olma, Güç Elde Etme)
Bir İhtiyaç Ne Zaman Nevrotik Olarak Değerlendirilir?
Bir ihtiyacı nevrotik kılan şey bireyin bu ihtiyacını temel kaygısını çözmek için yoğun ve takıntılı bir şekilde kullanmasıdır. Böyle olduğundan nevrotik ihtiyaç şiddetlenir ve kişiliği ele geçirmeye başlar.
Not:
Nevrotik İhtiyaçlar, çocukluk döneminde temel kaygıya karşı savunma mekanizması olarak gelişir. Ergenlik boyunca ilerler yetişkinlik yaşamına uzanır.
İdealleştirilmiş Benlik İhtiyacı
Normal insanlar yeteneklerini, potansiyellerini, zayıflıklarını, amaçlarını ve diğer insanlarla olan ilişkilerini gerçekçi bir şekilde değerlendirirler. Bu değerlendirme benlik bütünlüğünü sağlar.
Gerçekçi benlik imajı, esnek ve dinamik yapıdadır ve bireyin gelişimi ve değişimine uyum sağlar.
Gerçekçi benlik imajı güçlü yanları, gelişimi ve kendini fark etmeyi kapsamaktadır.
Nevrotik ve idealleştirilmiş benlik imajı gerçeği yansıtmamasına rağmen kişi bunu kendi gerçeği olarak yansıtır. Buna karşı nevrotik benlik imajı; sabit, katı ve değişmezdir. Bu durumda nevrotik bireyin kendini güvende hissetmediği, kaygıdan dolayı öz güvenin düşük olduğu söylenebilir.
Normal Benlik ve Nevrotik Benlik
Bireyin benliğini gerçekçi olmayan bu özelliklere yüceltmeye çabalaması bir süre sonra kendi yarattığı bu gerçek dışı imgenin kalıplaşmasına neden olur ve asıl gerçeğin kendisinin yarattığı bu benlik imajı olduğuna inanmaya başlar.
Kişi kendi özüne yabancılaşır ve kendi gerçeğinden uzaklaşır.
Kişinin gerçek yaşamda idealleştirilmiş imgesine ulaşmaya çalışması görkem arayışıdır.
Kusursuzluk İhtiyacı
Kişi her yönüyle mükemmel olma arayışı içindedir. Böylece yaşamda birçok zorunluluk aracılığıyla (-meli, -malı) bu amacına ulaşmaya çalışır.
Nevrotik insanın ne yapması, ne olması ve nasıl olması gerektiği konusunda katı kuralları vardır. Bu kurallar esnek değildir.
Horney, kişinin kendi yarattığı bu kuralların katı ve esnek olmayışlarından dolayı bu duruma "zorunlulukların zulmü" adını vermiştir.
Nevrotik Hırs
Bireyin dışsal başarı ve üstünlük konusunda içinde bulunduğu zorlayıcı durum olarak ele alınabilir. Bu hırs durumu kişisel gerçeklikten ve koşullardan bağımsız oluşabilmektedir.
Kinci Bir Zafer İhtiyacı
Bireyin bu başarısındaki temel amacı başarısı ile diğerlerini utandırmak onları küçük düşürmektir.
Birey başarısını diğerleri üzerinde tehdit edici bir unsur olarak kullanmaktadır.
Çocuklukta yaşanan hayal kırıklıkları ve aşağılanmalarını öcünü almak için kinci bir zafer ihtiyacı hissetmektedir.
Not:
Horney terapisinin amacı bireylerin, gerçek benlikleri ile temasa geçebilmelerini sağlamak için onları savunmalarından arındırmaktır.
Kadın Psikolojisi
Horney, erkeklerin anne olabilme özelliklerin eksikliğinden dolayı "rahim kıskançlığı" yaşadıklarını ileri sürmüştür.
Horney, bu kavramı erkek danışanlarıyla yaptığı görüşmeler sonucunda oluşturmuştur. Rahim kıskançlığı, erkeğin kadını alt etmeye çalışmasına neden olmaktadır.
Horney, erkek danışanları ile çalışırken erkeklerin yoğun şekilde hamilelik, çocuk doğurma ve annelik ile ilgili kıskançlık yaşadıklarını gözlemlemiştir.
Bu kıskançlığın yarattığı rahatsızlık verici durumdan kurtulabilmek için eksikliklerini telafi etmek için kendi işlerinde aşırı başarı arama çabasında olduklarını belirtmiştir.
Erkeklerdeki rahim kıskançlığının toplumsal sonuçları bazen kadınların toplumda kadınlık özelliklerinden uzaklaşmak istemeleri şeklinde sonuçlanabilir.
Aşağılık duygusunun bir sonucu olarak kadınlar kendi kadınlıklarını inkar ederler, bilinç dışı bir şekilde erkek olduklarını düşünürler.
Horney, bu durumu kadınlıktan kaçış olarak adlandırır ve bunun kadınlarda cinsel sorunların nedeni olabileceğini savunur.
Horney'in Kuramından Notlar
Birey biricik ve kendine özgüdür.
Bireyin kendini gerçekleştirme potansiyeline sahiptir.
Çocukta sevgi ihtiyacı engellenirse temel düşmanlık olur.
Gerçekçi benlik kişinin kendini gerçekleştirmesinde yardımcıdır.
Kaynak: Kişilik Kuramları Pegem Akademi Yayıncılık
Teşekkür ederim.
Comments