Kafein Yoksunluğu Nedir?
- Cansel OK
- 23 Ağu 2020
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 25 Mar 2021
Kafein, bazı bitkilerin meyvesinde, tohumunda ve yaprağında bulunmaktadır. Bu bitkilerden en iyi tanınanları şunlardır; çay yaprakları, kahve, kakao çekirdekleri ve kola tohumlarıdır. Kafein en sık içecek türü olarak kahvede üretilmektedir ve diğer yiyecek, içecek türlerinde de kullanılmaktadır. Bununla beraber birçok ilaç bileşiminde de yardımcı molekül olarak kullanılmaktadır. Kafein tüketimine yönelik ilk bilgiler MÖ 2700’lü yıllara dayanmaktadır. Bu yıllarda tüketilen kafein kaynağı Çin’de yaprakları kaynatılarak içilen çaydır.
Kafein klinik tedavi amaçlı pediatrik solunum güçlüklerinde, dermatolojik hastalıklarında ve migren baş ağrılarında kullanılmaktadır. Kafein ağızdan alındıktan sonra çok iyi emilmektedir ve beyin dahil tüm vücuda dağılmaktadır, plasenta ve anne sütüne de geçmektedir. Emildikten 30 dakika sonra etkisini gösterir ve etkisi 3 ile 10 saat arası sürmektedir. Kafein, tüketim miktarına bağlı olarak merkezi sinir sisteminde orta düzeyde uyarıcı etki göstermektedir. Kafein alımıyla birlikte uyarılma, kendini iyi hissetme, sözel ve motor performansta artış yaşanmaktadır. Kafein kalp kasının kasılmasına, bağırsak hareketlerinde artışa, mide asit salınımında ve kan basıncında artışa neden olmaktadır (Köroğlu ve Erşan,2018).
DSM-5, Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabıdır ve kafein yoksunluğu ilk defa bir mental bozukluk olarak DSM-5 Tanı El Kitabında yerini almıştır. Bu el kitabında “Kafeinle İlişkili Bozukluklar” altında yer alan kafein yoksunluğunun mental bozukluk olarak değerlendirilmesinin nedeni; kafein alımını bıraktıktan veya azalttıktan sonraki 24 saat süre zarfında ortaya çıkan baş ağrısı, yorgunluk-uyuşukluk, disforik-çökkün duygudurum, kolay kızma, konsantrasyon güçlüğü, grip benzeri (bulantı, kusma, kaslarda gerginlik ya da ağrı) belirtileri yaşanmasıdır ve en az 3 tanesi yaşanıyorsa kafein yoksunluğu tanısı konulabilmektedir.
Kafein yoksunluğu sırasında ortaya çıkan semptomların şiddeti kişiden kişiye değişmektedir ve kullanılmakta olan günlük kafein oranına göre de değişkenlik gösterir. Yoğun veya düzenli olarak kafein tüketen kişilerde, yeterli miktarda kafein almadıklarında veya kafeinin birden kesildiği durumlarda; baş ağrısı, yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu başta olmak üzere çeşitli belirtilere sebep olmaktadır. Kafeinin yoksunluk belirtileri 15–18 saat içinde ortaya çıkar ve 20–50 saatler arasında pik yapmaktadır ve 2–7 günde içinde sonlanır. Yukarıdaki yer alan yan etkilerin ortaya çıkış şekli, sayısı ve etkinliği günlük alınan kafein miktarıyla orantılı olarak değişmektedir.

Günlük düzenli olarak tüketilen 1 fincan kahveyle eş değer olan 100 ml gr kafeinin dahi bırakılması, bazı yan etkileri doğurmaktadır. Günümüzde birçok insan, günde 100 mg ya da daha fazla kafein tüketmekte olup baş ağrısı, mide bulantısı, nezle ve kas ağrıları gibi etkileri ise grip belirtileri olarak yormakta, kafein bağımlılığının farkına varmamaktadırlar. Silverman ve ark. (1992) yetişkin bireylerde kafein kapsülü ve plasebo kullanarak yaptıkları bir çalışmada, düşük veya orta miktarda kafein kullanan bireylerin günlük kafein tüketimleri kesildiğinde yorgunluk, depresyon ve durumluk anksiyete düzeyinde artış, güçlülükte azalma, %52 oranında orta derecede veya şiddetli olarak baş ağrısı yaşadıkları bulunmuştur (Akt; Aydın ve Eryılmaz, 2019). Aydın ve Eryılmaz (2019) yaptıkları bir çalışmada Üniversite öğrencilerinin kafein tüketmediklerinde ya da az tükettiklerinde 24 saat süre zarfında depresif mod/sinirlilik, konsantrasyon zorluğu belirtileri göstermişlerdir.
Yukarıda yer alan bilgilere ve yapılan çalışmalara göre kahve tüketimi bireyler üzerinde olumlu etki yapmanın yanı sıra düzenli veya sık kullanımı sonucunda olumsuz etkilere yol açmakta ve kişide mental bozukluğa neden olmaktadır.
Not: Yazım ilk olarak Medium Türkçe Yayın hesabında yayınlanmıştır.
Kaynakça
Aydın, B. & Eryılmaz, G. (2019). Üniversite öğrencilerinde riskli kafein tüketimi. Kıbrıs Türk Psikiyatri ve Psikoloji Dergisi, 1(1), 19–23. Doi:10.35365/ctjpp.19.special1.5
Köroğlu, A. & Erşan, E.E. (2018). Kafein yoksunluğu ve kannabis yoksunluğu. Hocaoğlu, Ç. (Ed.) DSM-5’in Yeni Tanıları. Ankara: Türkiye Klinikleri, p. 74–9.
Comments