Feminist Terapi Serisi 2: Feminist Terapiye Genel Bir Bakış
- Cansel OK
- 9 Tem 2020
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 25 Mar 2021
Feminist Kavramı Nerede ilk Kullanılmaya Başlanmıştır?
Feminizm veya Feminist kavramı ilk olarak Fransa ve daha sonra 1872’de Hollanda’da, oradan Büyük Britanya’da ve 1910’da Amerika’da kullanılmaya başlanmıştır.
Feminist Terapinin Öncüleri
Jean Baker Miller
Kültürün kadınlar üzerindeki etkisini incelemiştir. Miller, toplumun erkek olmaya verdiği değerden dolayı, kadınların erkeklere daha çok benzemeye çalıştığını ifade etmiştir. Kadınların güçlü yönlerine dikkat çekmiştir.
Oliva Espin
Latin Amerika’nın cinsel meseleleri hakkında adlı makalesiyle kariyerinde önemli bir başarı elde etmiştir. Göçmen kadınların hayat hikayelerinde ırk, ırkçılık ve cinsellikle ilgili birçok kitap ve makale yazmıştır.
Laura S. Brown
Sosyal adalet hareketlerinde aktif rol oynamıştır. Feminist terapi, lezbiyen ve gey sorunları gibi konularda bilimsel çalışmalar yapmıştır.
Feminist Terapi
Kuramcısı: Jean Baker Millerdir.
Ruhsal Bozuklarının nedenini: Bireyin üzerindeki toplumsal güçlerin etkisinin bireylerde ruhsal bozukluklar görüldüğünü açıklar.
Temel Teknikleri: Çoklu kimlik, toplumsal cinsiyet rolleri, kültürel analiz, danışanın
güçlendirilmesi, cinsiyet rolü müdahalesi
Feminist yaklaşımda öne çıkan bazı kavramlar; eşitlik, farklılık, seçim, bakım.
Terapötik Süreç
Feminist terapide değişim; işlevselliğin bilişsel, duygusal, davranışsal ve sosyal
düzeylerde görülmesiyle gerçekleşir.
Feminist terapi sürecinde terapist ile danışan arasındaki ilişki eşitlikçiliğe
dayanmaktadır.
Feminist terapide amaç; kadının genel anlamda eşitlikçi duruma gelmesi için
yeterliklerini ve güvenini sağlamaya çalışır.
Feminist terapistler geleneksel olan psikoterapi yaklaşımlarından farklı olarak
danışanlarına toplumsal baskılara ve kabullere uyum sağlayacak şekilde değil; kendi
değerlerini, isteklerini ifade edecekleri ve böylece değişimi bu şekilde sağlayacakları
durumları desteklerler.
Feminist terapide en iyi terapi gruplarla yapıldığı bildirmiştir.
Feminist terapide 2 temel prensip söz konusudur.
1.Kişisel olan politiktir. Anlatılmak istenen kadının sorunu kişisel değil toplumsaldır.
2. Terapist ile danışan arasındaki ilişki eşitliğe dayanmaktadır.
Terapötik Amaç
Danışanların kişisel deneyimlerinden ve güçlü yanlarından hareketle onların seçim
yapmalarına yardım ederek değişimlerini sağlamaktır.
Feminist terapinin 5 temel amacı olduğunu söyleyebiliriz. Bunlar:
Eşitlik, danışanların geleneksek cinsiyet rollerinden bağımsız olması amacıyla onlara yardım etmek için tasarlanmıştır.
Bağımsızlık/Karşılıklı Bağımlılık Dengesi , terapistler danışanlara neyin erkeksi neyin kadınsı olduğunu ve geleneksel cinsiyet rolleriyle ilgili algılarını bağımsızlık ve karşılıklı bağımlılık temelinde ayırmalarında yardımcı olmaktadırlar.
Güçlendirme, danışanların kendi kararları üzerinde aktif olmalarını sağlamak ve başkalarına karşı kendilerini savunabilmeyi ifade etmektedir.
Kendine Yetebilme, feminist terapide kilit önem sahiptir. İnsanın amacını gerçekleştirebilmek için kişisel ihtiyaçlarını, amaçlarını, isteklerini ve öz kimliğinin farkında olmasını gerektirmektedir.
5. Farklılıklara Değinmek, çok kültürlü toplumda cinsiyetin diğer faktörlerle aynı noktaların olduğunu hem feminist terapistler hem de danışanlar tarafından fark edilmesini içermektedir.
Destekleyici Araştırmalar
Feminist terapi; geleneksel, ataerkil psikolojik kültürün güvensiz ortamında ortaya çıkmıştır.
Feminist terapistler, bilinenin aksine sadece kadınlarla değil, erkeklerle, gruplarla, ailelerle ve çocuk danışanlarla da çalışmaktadırlar.
Cinsiyet temelli problemler, yeme problemleri, şiddet, boşanma ve çatışma gibi konuları ele alınmaktadır.
Eleştirel Bakış Feminist terapinin kadın erkek eşitsizliğini ortadan kaldırmaya yönelik ve kadını güçlendirmeye yönelik çabaları bazı zamanlar sadece kadınlara özgü ve erkek karşıtı bir terapi olarak algılanmasına neden olduğu için eleştirilmiştir. Aslında günümüzde feminist terapi anlayışı; cinsiyetler arasındaki farkın ortadan kalkmasını ve sadece kadın temelinde değil erkek temelinde de tüm ayrımcılık ve eşitsizliklere yönelik çaba göstermektedir.
Comments