Eğitimde Pozitif Psikoloji
- Cansel OK
- 15 May 2024
- 2 dakikada okunur

Eğitim yaşam boyudur. Bireysel, çevresel, kültürel ve daha pek çok faktörden etkilenmekte ve eğitim sürecimize de olumlu veya olumsuz olarak etkilemektedir.
“Pozitif psikoloji” kavramı ilk defa Maslow (1954) tarafından kullanılmıştır. Maslow temelde psikoloji biliminin insanın negatif yönlerine yoğunlaşmakta başarılı olduğunu fakat bireyin potansiyellerine ve güçlü yönlerine yeterince yoğunlaşmadığını ileri sürmüştür.
Pozitif Psikoloji Nedir?
Pozitif psikoloji bireyin güçlü yönlerine, bireyin iyi oluşuna, hayata olan bakış açısını iyileştirmesine, olumlu kişilik özelliklerine ve yaşam sevincini geliştirecek özellikler üzerine çalışmaktadır. Umut, iyimserlik, iyi oluş, öznel iyi oluş, mutluluk gibi kavramlar üzerinde durmaktadır.
Pozitif psikoloji, pozitif bireyi ve duygularını hangi koşullarda ortaya çıkabileceğine irdelemekte ve olumsuz duyguları da yok saymamaktadır. Bireyin yaşamında onu güçlü kılan özellikleri ile hayatını yaratmasının önemli olduğunu açıklamaktadır.
Seligman eğitimde, pozitif psikolojinin en temel hedefi, öğrencilere kendi güçlü yönlerinin farkına varmalarında yardımcı olmak ve öğrencilerin bu güçlü özelliklerini günlük yaşamlarında kullanmalarını desteklemek olarak açıklamıştır. Bu yaklaşımda bireyin ve okulun güçlü yönlerine yoğunlaşmak sadece sağlıklı iletişimin gelişmesini sağlamaz ayrıca akademik olarak daha başarılı sonuçlar almaya da yardımcı olur. Pozitif temelli okullar, problem odaklı anlayış yerine iyilik hâli odaklı yaklaşıma doğru anlayışı benimsemektedir.
Pozitif okullar akademik başarı için öğrencilerin öznel iyi oluşlarını önemser dolayısıyla duygusal olarak sağlıklı öğrencilerin olması gerektiğinin farkındadır.
Seligman ve arkadaşları üç sebeple yaşam doyumunun okullarda verilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bunlar:
a) depresyona karşı bir panzehir olması,
b) yaşam doyumunu artırmanın bir aracı olması,
c) daha iyi öğrenme ve daha yaratıcı düşünmeye yardımcı olması.
Eğitim sürecinde başarılı olmak, istediğimiz hedefte yol alabilmek için çalışmak yeterli değildir. Olumlu duygu, düşünce, davranışlar, öznel iyi oluş, mutluluk, yaşam doyumu, iyimserlik, sosyal destek, öz güven gibi pek çok faktörden olumlu anlamda deneyimler yaşamakta eğitim sürecimize katkıda bulunacaktır.
Pozitif psikoloji bireyin güçlü yönlerine odaklanmaktadır bu yaklaşım ile kendimize olumlu bakış açısı bakmayı öğrenirken aynı zamanda eğitim sürecimize de katkısının olacağını ön görülebilmektedir.
Yaşama olumlu bir bakış açısıyla bakan, güçlü yönlere odaklanan öğretmen, öğrenci, aile vs. eğitimde yaşanan herhangi olumsuz gelişmeden etkilenmeyecek olumlu gelişmeleri geliştirecek, olumsuz gelişmeleri iyileştirecektir. Yaşamdan doyum alan, mutluluk duyan, iyimser olan ve daha pek çok olumlu duygu, davranış, düşüncede olan bireyler içindeki güce, yaşamdaki güce inanarak eğitim sürecine devam edecekler ve aynı zamanda katkıda bulunacaklardır.
İsrail’de yapılan deneysel çalışmada pozitif psikoloji temelli programı alan öğrencilerin almayanlara göre daha az seviyede stres, anksiyete ve depresyon semptomlarına sahip olduğunu göstermiştir. Ayrıca müdahale programı öz saygınlık, öz yeterlilik ve iyimserliği güçlendirmiştir.
Bu olumlu gelişmeler öğrencilerin kariyer hayatlarına da yansıması muhtemel görünmektedir.
Özetle; Pozitif psikolojinin uygulanması öğrencilerin hem akademik hem de psikolojik gelişimlerine sağlayabileceği katkılar şimdiki ve gelecek nesillerimizin yarına umutla bakmaları açısından önemli olduğunu söylemek mümkündür.
Comments