top of page

Ergenlik Döneminde Öz Güven

Güncelleme tarihi: 6 Şub 2024




Ergenlik dönemi kişisel ve kimlik gelişimin en önemli dönemlerinden biridir. Öz güven de kişisel ve kimlik gelişiminde yer alan en önemli faktörlerden biridir. Dolayısıyla ergenlik dönemindeki bir bireyin öz güven konusunda kendisini geliştirebilmesi kişisel ve kimlik gelişimine ve yetişkinlik dönemine de katkı sağlayacaktır.



öz güven, ergenlik, ergenlik öz güven, cansel ok, öz güven eksikliği
Tasarım. Cansel OK


Öz Güven Nedir?

Bireyin yeteneğine, gücüne inanması ve güvenmesi, kendini sevmesi ve değerli hissetmesi, yaşamındaki problemlerle baş edebilme becerisidir.


  • Öz güven iç ve dış özgüven olarak ikiye de ayrılabilmektedir. İç öz güven bireyin kendine inanması ve kendisiyle barışık olmasıdır. Dış öz güven ise bireyin sosyal çevresinde kendisine inandığına dair gösterdiği tutum ve davranışlarıdır. Dış öz güveni olan bireylere baktığımızda iletişime açık, kendini doğru ifade edebilen, sosyal çevresindeki dinamiğe göre hareket edebilen bireylerdir.

  • Öz güven yaşamın her döneminde bireyleri fiziksel, sosyal, bilişsel, duygusal, mesleki ve kişilik gelişim bakımından etkileyen üzerinde durulması gereken konulardan biridir.

  • Öz güveni etkileyen etmenler; ebeveyn tutumları, akademik başarı, okul, öğretmen, akran ilişkileri, fiziksel görünüm, beden algısı gibi faktörlerdir.



Ergenlik Döneminde Öz Güven Eksikliği/Problemi

Ergenlik dönemindeki birey, çevredeki bireylerden;

Kişisel özellikleri, düşünceleri, davranışları, başarıları hakkında hatalı, yanlış bir durum veya olay bulacaklarını, dışlanacaklarını ve rezil olacaklarını düşünmektedirler.


  • Bu durumda birey kendini sosyal çevresinden geri çekmekte, akademik başarısı düşmekte ve içe kapanık kişilik özelliği gösterebilmektedir. Daha ileri bir düzeye taşınarak sosyal kaygı da yaşayabilmektedir.

  • Öz güven probleminin temelinin altında “olumsuz değerlendirilme” korkusu yatmaktadır. Dolayısıyla birey düşüncelerini, davranışlarını, görüşlerini vb. süreçlerini ifade etmede rahat olamamaktadır. İletişim eksikliği, benlik saygısı gösterememe, stres ve kaygı düzeylerinde bir artış yaşanması mümkün görünmektedir. Farklı psikolojik rahatsızlıkların yaşanabilmesi de söz konusudur.


Öz güven eksikliği yaşayan birey/bireyler otomatik düşünce dediğimiz bilişsel çarpıtma yaşayabilmektedir. Örnek vermek gerekirse: “Bunu istesem de başaramam.”, “Bu düşüncemi söylersem benimle dalga geçerler.”, “Herkes gibi neden olamıyorum?” gibi ifadeleri içermektedir.


Öz güven yukarıda belirtildiği gibi yaşamın her döneminde önemli ve etkilidir. Ancak bu yazıda ergenlik dönemini ele alınmasının nedeni ergenlik döneminde yaşanan olumsuz otomatik düşünceler ve öz güven eksikliği gibi durumlar temel düşünce ve inanışları önemli anlamda etkilemektedir. Aynı zamanda birey ergenlik döneminde fiziksel, zihinsel ve çevresel anlamda yaşamında değişim yaşamaktadır. Bu durum çocukluk dönemi için de geçerlidir. Dolayısıyla çocukluk ve ergenlik dönemindeki öz güven problemi üzerinde çalışılmalı, önleyici ve destekleyici programlar yürütülmelidir.


Erich Fromm öz güveni düşük bireyleri; edilgen, boyun eğici, kendine olan güveni zayıf, aşırı duygusal, kolay aldanan özellikler ile ifade etmiştir.


Karen Horney güvensizliği şu şekilde açıklar: Ebeveynler, çocuklarına karşı ihmalkâr, aşırı korumacı, reddedici bir tutum sergiler ve çocukların güvenlik ve doyum ihtiyacını yeterince karşılayamazlarsa çocukta temel düşmanlık duygusu oluşabilmektedir. Bu düşmanlık duygusunun bastırılması zaman içerisinde güvensizlik duygusuna dönüşebilmektedir.


Daha pek çok Psikolog öz güven konusunda birçok görüş ifade etmiştir. Her bir görüş birbirinden farklı olsa da bireyin doğuştan ve daha sonradan çevresinden edindiği deneyimlerin öz güveni etkilediğine dair ortak bir görüşten söz edebiliriz. Herkese sevgiler…



Not: Yazım ilk olarak Medium Türkçe Yayın hesabında yayınlanmıştır.

 
 
 

Comments


bottom of page