Bütünden Parçaya, Parçadan Bütüne
- Cansel OK
- 9 Kas 2020
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 25 Mar 2021

Gestalt kavramı Almanca bir sözcüktür. “Şekil, örüntü, yapı, kendine özgü bütünlüğü olan bir form” gibi anlamlara gelmektedir. Kuramın kurucusu ise Alman psikiyatrist Fritz Perls (1893- 1970)’tir.
Ekolün en önemli sözlerinden biri olan “Bütün kendini oluşturan parçaların tümünden farklı ve daha fazla bir anlam ifade eder.” sözü zihinlerimizde yer edinmiştir.
Bu sözü daha çok ders metotlarında, reklam çalışmalarında, psikoloji deney çalışmalarında vb. yerlerde uygulanmaktadır ve örneklendirilmektedir. Peki bu sözü hayatımızdaki ilişkilerimiz sırasında nasıl bir yere konumlandırıp anlamlandırıyoruz?
İlişkilerimizdeki bireyleri onların bir bütün olarak mı değerlendiriyoruz yoksa parçalara ayırıp mı değerlendiriyoruz? Parçalara ayırırken olumlu ve olumsuz özelliklerini ayırıp hangisinin daha ağır bastığına bakıyor ve ona göre ilişkilerimize devam etme kararı veriyoruz. Bir bütün olarak baktığımızda ise iyi veya kötü özelliklerimiz ile bir bütün olarak daha fazla anlam ifade ediyoruz.
Bir bütün olarak baktığımız “iyi” insan dediğimiz bireylerin bize göre olumsuz özellikleri olsa da genel olarak bir içsel değerlendirdiğimizde bize hissettirdikleri, düşündürdükleri gibi birçok işlev rol alarak bu kararı vermekteyiz. “Kötü” insan dediğimizde de yine aynı şekilde bir işleyiş söz konusudur.
Parça parça olarak değerlendirdiğimizde bireyin sadece bir özelliğini atfederek ona yaklaşmak bireyin diğer özelliklerini hiçe saydığımız anlamına gelmez mi? Parçaları birleştirip bir bütün olarak bakabilmek, olumlu veya olumsuz olarak değerlendirdiğimiz her şeyin bir bütün olarak bizde nasıl ifade ettiğini, ne hissettirdiğini bilerek ilişkilerimize devam etme kararı daha sağlıklı olacaktır.
Tabi bu vereceğim örnek benim için istisna bir durum olacaktır. Her saniye her dakika her saat onlarca yüzlerce binlerce çocuk, kadın, yaşlı, engelli bireyler birçok şiddet türüne maruz kalan dezavantajlı gruptur. Bu dezavantajlı gruba bir bireyin şiddet uyguladığını ve şiddet yaşamı dışında hiçbir olumsuz özelliğinin olmadığını varsayalım. Bir bütün olarak baktığımızda bu kişinin bizde hissettirdiği duygu büyük ihtimal öfke olacaktır.
Bazen bir olumsuz özellik bütünü değerlendirmede büyük rol oynamaktadır.
Şunu söylemekte fayda vardır. Şiddet uygulayan bireyler gündelik yaşamlarında da bilinçli veya bilinçsiz olarak şiddete yatkın olmaktadırlar. Bu yüzden az önce yer vermiş olduğum istisna örnek olan ve olumsuz özellik dediğimiz durum genele de yayılabilir ve bütün olarak değerlendirdiğimizde yine bu kişiler ile ilişki kurmak istemeyiz.

Bu şiddet durumu örneği bazen kendimiz için bile geçerli değil midir? Hemen örnek vermek gerekirse; kendimizde gördüğümüz olumsuz özelliğimizi genelleyerek diğer olumlu özelliklerimizi görmeme, onları hiçe sayarak benliğimize ve varoluşumuza bir gölge düşürüyoruz.
Yazımı Gestalt Kuramının kurucusu Fritz Perls’in bir sözü ile noktalamak istiyorum.
Perls’e göre; “İnsan yaşamına bir bütün olarak başlar fakat büyürken ve gelişirken geçirdiği rahatsız edici yaşantılar yüzünden bazı parçaları ile bağlantıları zayıflamakta veya kopmaktadır.”
Not: Yazım ilk olarak Medium Türkçe Yayın hesabında yayınlanmıştır.
Comentarios