2020: Çevrimiçi Etkinlikler Arasında Kaybolmak
- Cansel OK
- 31 Ara 2020
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 6 Şub 2024

Merhaba herkese, 2020 yılında sürekli ve bitmek bilmeyen ücretsiz canlı yayınlar, seminerler vb. paylaşımların artmasıyla beraber doyumsuz bir izleme ihtiyacının var olduğunu düşünmekteyim.
Sürekli bir şeyler izlemeliyim, dinlemeyelim, öğrenmeliyim gibi telkinler ile kendimizi yormakta ve gün sonunda zihnimizi yorgunluklara gebe bir şekilde bırakmaktayız.
Kendim hakkında Mart-Aralık ayları arasında çevrimiçi etkinliklere katılım sıklığıma bakacak olursak: Mart-Aralık ayları arasında etkinliklere sık katılmaya çalıştığım bu oranın Haziran-Ağustos ayları arasında düşüş yaşadığı daha sonradan Eylül-Aralık aylarında tekrar yükselişe geçtiğini özetleyebilirim. Bu katıldığım etkinliklerin bana yararlı olduğunu yüzde olarak değer verecek olursam %20’de bırakıyorum.
Niçin oranın bu kadar düşük olduğuna gelecek olursak; çoğu programın afişlerinde vermiş oldukları dolu dolu etkinlik içeriği mesajının aksine içininse öyle olmadığı kanaatindeyim. En azından benim etkinliklerde yaşadığım deneyimler olarak belirtirsem daha iyi olacaktır. Büyük ümitler ile girdiğim etkinliklerin çoğundan erken çıkmak durumunda kaldım. Bunun için birçok faktörün devreye girdiğini söyleyebilirim.
Afişi yapılan etkinliğin başlığından bağımsız olması, kamera ve sesinizi aç demelerinin ısrarları, sunumu yapan kişinin sunum yetkinliğine sahip olmaması, anlatılan konunun bilgi düzeyimden daha düşük olması gibi örnekler verebilirim. Bu yazıyı yazmamdaki amaç, çevrimiçi sürecimizi daha yoğun geçirirken bu kadar ücretsiz etkinlik uyarısına maruz kalırken verim alabildiğimizi sorgulamak ve yapıcı bir şekilde eleştirebilmektir.
Yazıyı bitirmeden önce 2021 için kendime ve sizlere şu küçük notu bırakıyorum. Nedeni ise çevremdeki birçok insanın etkinliklere katılmanın dozunu kaçırması ve bunu bir yarış haline getirdiklerini fark etmemdir.
NOT: Her etkinliğe girmeye çalışmam/çalışmanız yerine; “gerçekten bundan fayda alabilecek miyim, bana iyi gelecek mi?” gibi içsel olarak kendime/kendimize yönelik sorular sormalıyım/sormalıyız fikrindeyim.
Sevgiler..
Not: Yazım ilk olarak Medium Türkçe Yayın hesabında yayınlanmıştır.
Comments